Archive for Şubat 2014

AŞK VE FUTBOL

Bazen düşünüyorum aşk nedir diye neye benzer diye bugün daha doğrusu bu akşam GALATASARAY-
CHELSEA  maçında bir nebze olsa kavradım aşkın neye benzediğini taraftarın takım tutmasına benziyor.
   Takım tutmak; küçük yaşta başlar babamızın tuttuğu takımı tutarız ne olduğunu niye tuttuğumu top kaleye girince ne olduğunu bilmeden babamızla sevnir üzülürüz. Babaya olan sevgi yavaş yavaş takım sevgisine döner, sokakta ortasında top peşinde koşmaya başlayıp bu sevgi aşka dönmeye başlar, maçları kaçırmaz puan hesabı yaparken buluruz kendimizi.
Aşk taraftarlığa benzer çünkü taraftarlık iyi gün kötü gün demeden takımını destekler yanında olursun tıpkı
eşinin sevgilinin yanında olup onu desteklediğin gibi... takım puan kaybettiğinde sevgilinin parmağına iğne battığı gibi üzülürsün, bir sıra geriye düştüğünde ayağı burkulup düşmek üzere olan eşine el atıp tuttuğun gibi takımını tuttup üste çıkarmak istersin...
  Futboldan anlamayan ile aşktan anlamayan insanlar birbirine benzer ''bir karın yok niye bu kadar ahını çekiyorsun'' der.
26 Şubat 2014 Çarşamba

TARİHİ MAÇ

BU AKŞAM OYNANACAK MAÇTA ''AVRUPA ASLANI'' GALATASARAY'A BAŞARILAR DİLERİZ...


HAYATINIZDA SADECE BİR GÜN KADIN OLMAYI DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?

!!!


İLGİNÇ ARAŞTIMALAR



   - Bal bozulmayan tek gıdadır.
   - Ördeğin sesi yankı yapmaz.
   - İçtiğimiz sular 3 milyar yaşındadır
   - Karınca iki hafta su altında yaşayabilir.   
 - İnsanın kalça kemiği betondan daha sağlamdır.
 - Sabahları elma kahveden daha fazla uykunuzu açar.
 - Bir bardak sıcak su, buzdolabında soğuk sudan daha çabuk donar.
 - Doğum gününüzü en az 9 milyon kişiyle paylaşıyorsunuz.          


- Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla şeker vardır
- Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin içindeki kaloriden daha fazladır.
- Uzayda yerçekimi olmadığı için astronotlar ağlayamaz. Çünkü gözyaşı aşağı düşmez.
- Bir yılan 3 yıl uyuyabilir.
-Baykuş mavi rengi görebilen tek kuştur.

-Kelebekler ayaklarıyla tat alırlar.
-Kaşları yukarı kaldırmak için 30 kası harekete geçirmek gerekiyor.
-İnsan saçı, üç kilo ağırlık kaldırabilecek esnekliktedir.
-Kıta isimlerinin hepsi aynı harfle başlayıp aynı harfle biter.
-Venus saat yönünde dönen tek gezegendir.
25 Şubat 2014 Salı

BU ÜNLÜLERİN BU ÖZELLİKLERİNİ TAKTİR EDECEKSİNİZ



                        LÜTFEN İZLEMEDEN GEÇMEYİN

                

                    SANATÇILARIMIZIN YÜREKLERİNE SAĞLIK

ÇAY TİRYAKİLİĞİ NEDİR?

- Sabahın ilk sigarasıyla birlikte mutlaka yanında bulunması 
gereken bir bardak çaydır ki asla vazgeçilmezdir.
- 3-4 saat ara verildiğinde bünyenin tabiata karşı duyarsızlığı baş gösterir.
- Ülkemizde kanser yüzdelerinin artmasına neden olan durum.
- Demli olursa ve sigara eşlik ederse kişi için iyi olmayacağı aşikardır.

- Kışın üşümemek için, yazın harareti almak için yapılan davranış.
- Kimsenin size "çay içer misin?" sorusunu sormamasıdır.
boş bardak gider dolusu gelir.
- Kahvaltıda, akşamüstü civarında, akşam yemeğinden sonra asla çaydan vazgeçememe durumudur.
24 Şubat 2014 Pazartesi

ÇIKAR DÜNYASI

  Her insan kendini, kendi geleceğini, ailesini ve ailesinin geleceğini düşünür ve bunları korumak için çok çalışır çabalar çoğu zaman bazı seçimler yapar ve bu seçimler bazen iyi sonuç verir bazen de kötü.
  İşte bizim yaptığımız gibi siyasi partilerde bazı seçimler yapar bunlardan biride aday adaylarından aday seçmek ve kendileri için en iyi sonucu elde edebilecekleri kişiyi aday olarak sunarlar ve diğer aday adayları
ise buna destek veririler ya da vermeleri gerek ama öyle olmuyor en azında bizim ülkemizde. Bizim ülkemizde insanlar savundukları siyasi görüşe ve siyasi partiye o kadar bağlanır ki zannedersiniz ideolojik bir bağlanma. Partisi için asıp keser ama gün gelir parti onu seçmeyince partiyi yıkıp dökmeye başlıyor.
  O an anlıyoruz ki çıkar dünyasında insanlar kendi çıkarımız peşinde kimi kasasını dolduracak para, kimi nefsini tatmin edecek insan desteği kimi de oturma organını rahat ettirecek bir koltuk. Elbette bu herkes için geçerli değil siyasi görüşüne ve siyasi partisine canı gönülde bağlı insanlar ama kabul edelim çoğunluğumuz çıkar peşinde. Küçücük bir köy muhtarlığı için bile bir insanlar ölüyorsa bunu kimse inkar edemez.

YAŞADIĞINI HİSSETMEK

Bazen biri gelir ve öyle bir yere saplanır kalır ki...Saplanmak ifadesi bazı zamanlarda tam da anlatılmak istenendir aslında. Hem acıtır hemde çıkması çok tehklikelidir, belki kalbin en önemli noktalarından birine saplanmıştır belkide omurilik ne dersiniz çıkarsa ya ölür ya felç olur...
  Nedir beni seni onu O'ndan vezgeçiremeyen şey bir soluk daha fazlada nefes mi, yaşadığını iliklerine kadar hisssetmek mi, yolkuğunda kör olma korkusu mu? İşte hepsini bi başlık altında toplayınca kaybetme korkusu diyoruz biz. 
 Hayat hissedilerek yaşayınca anlamlı bunu biraz öğrendim galiba, hayat yaşamak istediklerinle anlamlı seni acıtsalar,üzselerde...
Umursadıklarınla ailenle sevdiğinle yüreğenen saplanan sızıyla yaşadığını hissetmek yaşadığını anlamamaktan çok daha güzel.
 Ve  bende buradan sesleniyorum acılarımın sahiplerine iyiki varsınız ve yaşamı bana veriyorsunuz.
21 Şubat 2014 Cuma

SIKILDIM OKUMUYORUM

Rutin işlerden sıkılmış kendimizi yazın kollarına atmış tatil yapıyoruz, yılın en tembel aylarında. Yıl
 sıkılmayacağımızı düşünüp, ilk haftadan sonra sıkılmaya ve alıştığımız tempoya dönmek istiyoruz bir çoğumuz. 
   Tüm gün TV, internet, sokak, deniz, kum, güneşin yanı sıra kocaman bir yorgunluk ve dilimizde en çok kullandığımız'' Sıkıldım, boş boş oturuyorum'' gibi kelimeler ve daha bir çoğu. Fakat boş geçen vakitleri ve boş muhabbetleri doldurmak için en güzel arkadaşımız ve en renkli dünyalara sahip kitabı unutuyoruz. Okudukça zenginleşip tadına doyulamayacak muhabbetlerden kendimizi mahrum bırakıyoruz okumayarak yalnızlaşıyoruz ve hep kendimizi tekrarlıyoruz. Yeni bilgiler yeni fikir paylaşımları hayatımızda hep eksik olarak kalıyor.
   Kış boyunca iş konuşmak çalışmak ve başka şeylere vakit ayırmaktan kitap okumamak için yeterince fazla bahanemiz var, yazında aklımıza glmeyecek kadar fazla sıkılıyoruz. Kitaplar hayatın eksiklikleri, yalnızlıklar ve sıkılganlıklar için tozlu raflarda unuttuğumuz dostlarımızdır.
   Herkesin gelip geçeci olduğu dünyadan senden vazgeçemeyecek şeylerden sende vazgeçme ki hep mutlu ol hele de bunlar kitaplarsa mutluluğun yanı sıra öğren öğret hem mutluluğuna mutluluk kat hem hayatın boşluklarını doldur.
20 Şubat 2014 Perşembe

GÜVEN

Güven su üstünde bir kayık gibidir sağlam olduğu sürece sıkıntı yok ama ufak bir delik oluştu mu kayığın sonu denizin dibidir. Bir insana karşı güvenimiz sarsıldı mı daha da o insanla aranız düzelmez ama...
Zaman geçtikçe, insanlar çağ atladıkça, herşeyin kimyası bozulup değişime bozulmaya uğradığı gibi güvende bozuldu. Dükkan kapıları açık bırakılıp namaza gidilirdi bu topraklarda, bu devirde bırak kapı kilitlemeyi kepenk kapatmadan namaza gidilmiyor daha da kötüsü güvenle ilgili meşhur bir söz oluştu ''bu devirde babana bile güvenme:'' Evet bu devirde çocuk babaya baba evlada, erkek karısına kadın kocasına bile güvenmiyor pek haksızda sayılmazlar çünkü hepimizin dili sütten yandı tabiki yoğurdu üfleyerek yeriz.
Bu işin aması şu;
Bunu nasıl atlatacağız peki? Bu sorunun uygulanabilir bir cevabı yok şayet böyle bir cevap olsaydı şimdiye kadar muhakkak uygulanırdı. Eee ne yapalım herkes birbirinden şüphe mi etsin, kimse kimseye güvenmesin m? Tabiki hayır çözüm asla bu değil uygulanabilir olmasada başaran insan sayısı yok denecek kadar az olsa da güvenimizi kötüye kullananlara bir şans daha verelim belki bu kez olur NE DERSİNİZ?
15 Şubat 2014 Cumartesi

SENCE DE BİRŞEYLER EKSİK DEĞİL Mİ?

    Biz insanlar sosyal varlıklarız konuşuruz konuşacak birilerini ararız, dertleriniz derdimize ortak olacak birilerini ararız ama çoğumuz en iyi dosttan, en sadık dosttam, en iyi sırdaştan ''Kitaptan'' habersisiz...
  Bu bizim suçumuz değil ebeveynlerimizin suçu bizi onlardan uzak tuttular bilerek yada bilmeyerek. Eğitimin en iyi çocuk yaşta aile içinde alırız doğa sevgisini, ağaç sevgisini ve bunların önemini ve yapmamız gerekenleri anne-babamızdan öğreniriz ama eksik öğreniyoruz. Doğadan ağaçtan gelen birer
inci olan ''Kitap'' sevgisini bilmiyoruz.
Türkiye'de kaç kişi yakınlarına şu kitabı okudun mu?, kaç anne-baba ''gelirken sana gofret alayım mı?'' sorusu yerine gelirken sana ''Kitap'' alayım mı?, kaç sevgili ''sana yüzük mü alayım kolye mi?'' sorusu yerine ''sana roman kitabı mı alayım şiir kitabı mı?'' diyor ASIL SORU Türkiye'de kaç kişi kitap okuyor?
 Parfümlere yüzlerce, telefonlara binlerce, takılara onbinlerce para harçıyoruz ama konu ''Kitap'' olunca Türkiye'nin kiş başına düşen milli gelir ne ki kitap alıp okusunlar diye avaz avaz bağırıyoruz? İşte bu yüzden eksik yaşıyoruz parfüme para harcayıp ''Kitap'' kokusundan, telefona para harcayıp ''Kitabın'' dokusundan, takıya para harcayıp ''Kitabın'' tutuşundan eksik yaşıyoruz...
5 Şubat 2014 Çarşamba

DÜNYANIN EN GÜZEL KÖPRÜSÜ

  Hepimizin fikirleri ve ön yargıları vardır hayata dair; etrafımızda yaşananlar Dünyada olup bitenler, insanlar, şehirler..
  Bazen değişir bazen de çok daha fazla sabittir.Hatta bazen aklımız ve yüreğimiz fikir ayrılığına düşer.Bazen son sözü aklımız bazen de yüreğimiz söyler. Ama söylenecek son söz için ikisininde anlaşma sağlaması gerekiyorsa devreye o zaman kitaplar girer. Konu hakkında okuyacak bir çok kitap akılla yüreği uzlaşmaya vardırır.
   Duygular; insanlar için olmazsa olmazların başındadır, aşık oluruz, ayrılırız, kıskanırız ve daha bir çok şey. Ama bazen duygularımızı kendimize bile ifade edecek kelimeler bulamayız, bir tercümana ihtiyaç olduğu kesindir ama kim olduğu bilinmez. En güzel dostaların kitaplar olduğu gibi, en güzel tercümanda kitaplardır. Bazen senden bile daha iyi anlatır yüreğindekileri beynine ve bazen okuduğun kitabın yazarı yüreğin sanırsın senden daha iyi bilir seni ve çözüme kavuşturur herşeyi.
  Böylelikle kitap hayatımıza kattığı güzelliklerden birinide yapıp gönüller ve beyinler arasında köprü yapıp bilgi ve duygu taşır.
3 Şubat 2014 Pazartesi

FACEBOOK'TA BİZ

Blogger tarafından desteklenmektedir.

ARŞİVİMİZ

POPÜLER YAZILAR

- Copyright © basit görüşLER -Metrominimalist- Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan -