20 Şubat 2014 Perşembe

Rutin işlerden sıkılmış kendimizi yazın kollarına atmış tatil yapıyoruz, yılın en tembel aylarında. Yıl
 sıkılmayacağımızı düşünüp, ilk haftadan sonra sıkılmaya ve alıştığımız tempoya dönmek istiyoruz bir çoğumuz. 

   Tüm gün TV, internet, sokak, deniz, kum, güneşin yanı sıra kocaman bir yorgunluk ve dilimizde en çok kullandığımız'' Sıkıldım, boş boş oturuyorum'' gibi kelimeler ve daha bir çoğu. Fakat boş geçen vakitleri ve boş muhabbetleri doldurmak için en güzel arkadaşımız ve en renkli dünyalara sahip kitabı unutuyoruz. Okudukça zenginleşip tadına doyulamayacak muhabbetlerden kendimizi mahrum bırakıyoruz okumayarak yalnızlaşıyoruz ve hep kendimizi tekrarlıyoruz. Yeni bilgiler yeni fikir paylaşımları hayatımızda hep eksik olarak kalıyor.
   Kış boyunca iş konuşmak çalışmak ve başka şeylere vakit ayırmaktan kitap okumamak için yeterince fazla bahanemiz var, yazında aklımıza glmeyecek kadar fazla sıkılıyoruz. Kitaplar hayatın eksiklikleri, yalnızlıklar ve sıkılganlıklar için tozlu raflarda unuttuğumuz dostlarımızdır.
   Herkesin gelip geçeci olduğu dünyadan senden vazgeçemeyecek şeylerden sende vazgeçme ki hep mutlu ol hele de bunlar kitaplarsa mutluluğun yanı sıra öğren öğret hem mutluluğuna mutluluk kat hem hayatın boşluklarını doldur.

Yorumlarınızı Yazmayı Unutmayın

Subscribe to Posts | Subscribe to Comments

FACEBOOK'TA BİZ

Blogger tarafından desteklenmektedir.

ARŞİVİMİZ

POPÜLER YAZILAR

- Copyright © basit görüşLER -Metrominimalist- Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan -