24 Haziran 2014 Salı

 

Ağıt kültürümüzün gözyaşı ile ıslanmış bir parçası. Ölünün ardından yakınlarının üzüntüsünü ezgili bir şekilde dile getirmesidir.
  Anadolu'nun  belli yerlerinde ağıtçılar var ve bu kişilerin  görevi cenaze evinde ağlamak ve acıyı ezgili bir şekilde  dile getirerek acıyı herkese hissettirmek.
  Ambulanslar bu ağıtçıların modernize edilmiş halidir.Bu bölümü okuduktan sonra çoğu kişinin ne alaka dediğini duyar gibiyim. Siz hiç  bir faciadan sonra birkaç ambulansın bir anda siren çaldığını duydunuz mu? Bu birliktelik faciaya uzak olsanızda ileride büyük bir acının olduğu kalbinizin en derininde hissedersiniz ve eğer çevrenizde birkaç insan varsa ''vahh vahh'' '' yazık olmuş'' seslerini duyarsınız, bu sesler daha faciayı görmeden çıkan sesler.
  Bugün bu yazıyı yaarken SOMA faciasının 40. günü ve o büyük acının, o büyük felaketin üstünde 40 gün geçti ama kulaklarımızdaki sürekli gelip giden ambulans sesleri gitmedi o ses o acıyı kalbimizin en derinliklerinde  hissetmemizi sağlıyor. O gün o sesleri çıkaran ambulanslar SOMA'nın ağıtçılarıydı ve görevlerini en iyi şekilde yaptılar hepimizin yüreğini dağladılar.

Yorumlarınızı Yazmayı Unutmayın

Subscribe to Posts | Subscribe to Comments

FACEBOOK'TA BİZ

Blogger tarafından desteklenmektedir.

ARŞİVİMİZ

POPÜLER YAZILAR

- Copyright © basit görüşLER -Metrominimalist- Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan -