1 Mart 2014 Cumartesi

  Yemek, onu yiyip  tüketmekten çok daha fazlasıdır aslında, bir tabak yemeğin kocaman bir mutfak serüveni vardır. Ondan da öncesi vardır aslında yemek yapan için, yapacağı yemeğe  karar vermek...

  Her yemeğin ortak hikayesi kararının verilmesi, malzemelerinin alınması, hazırlıkların yapılması, özenle pişirilmesi ve bir anda tüketilmesidir... Kadının bildiği tüm bu aşamalar erkek için iki kap yemek ve onu bir an önce tüketme isteğiyle birlikte  tüketme esnasında yaptığı  bazen ağır denecek kadar olan eleştirileri ve bir çoğunun eline sağlık cümlesinden bile aciz oluşudur.
   Her kadının görevi falan değildir aslında yemek yapmak çünkü yemek görevle olacak iş de değildir zaten, gönül işidir. Bunu hiç bilmeyen ve kabul etmeyen ya yemeği görev olarak pişiren kişinin ta kendisidir ya da görev olarak pişirilenle gönlüyle pişirenden aynı yemeği tatmamasıdır. Ha tabi birde bu kişinin erkek olma ihtimali var onun gerekçesi de yediğini anlamayacak kadar hızlı tüketmesidir.
   Benim için yemek yapmak dünyanın en keyifli işidir, hele de sevdiklerim için mutfakta geçiyorsa vaktim ve onların ilk lokmada yüzlerinde hissetiğim tebessüm paha biçilemez.
  Size bir sır; reklamlarda her kanalda ayrı bir yağın yemeğe daha lezzet katacağını anlatan ve buna insanları inandırmak için milyarlarca para harcayan marka sahiplerine inat bir sır üstelik ne yağ ne bal ne kaymak yapacağınız yemekte ya da tatlıda lezzeti veren sevginiz ve özveriniz.
                                                                                                                   Afiyet olsun ;)


Yorumlarınızı Yazmayı Unutmayın

Subscribe to Posts | Subscribe to Comments

FACEBOOK'TA BİZ

Blogger tarafından desteklenmektedir.

ARŞİVİMİZ

POPÜLER YAZILAR

- Copyright © basit görüşLER -Metrominimalist- Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan -