20 Ekim 2014 Pazartesi

Kötü bitmiş bir ilişkiden hiç yara almadan çıkmak zor. Ayrılığı en az zararla atlatmanızı sağlayacak ve iyileşme sürecinizi hızlandıracak 10 etkili tavsiye...
Bir kadının ayrılıktan sonra yatağında ağlayarak dondurma yemesi, artık revaçta değil ve kabul edelim seksist. Büyük bir kalp kırıklığından sonra hayatımızı düzene sokmak için daha iyi bir zaman olmayacak. Bu yüzden şimdi harekete geçme zamanı! Ayrılık acısını mümkün olan en iyi şekilde ve en kısa zamanda atlatmak için en etkili 10 yolu sizler için bir araya getirdik.
Eski sevgilinizi sosyal medya hesaplarınızdan silin veya engelleyin

  Onun paylaşımları sizin için yıpratıcı olabilir. Belki kendinizi Facebook duvarınızda onu hatırlatan paylaşımlarla başa çıkabilecek kadar olgun ve makul biri olarak görüyor olabilirsiniz. Ya da yaptığı paylaşımların sizi asla üzemeyeceğini de düşünebilirsiniz. Ama unutmayın ki zamanla onun hayatına giren başka insanlar olabilir ve bunu görmek ne olursa olsun sizi mutlu etmeyecek.
Tek başınıza kalmak gibi bir düşünceniz varsa, en doğrusu arkadaşlarınızı çağırmanız
Bu dönemde yalnız ve üzgün olmayı tercih edebilirsiniz. Birisi ile kötü bir ayrılık yaşadığınızda, tüm nihilistik tavrınızı takınıp Calvin Harris şarkılarını dinlemez, sert bir şeyler ister ve o metalci, asi Korn ruhuna geri dönersiniz. Ertesi gün utanç duyacağınız bir yanlışı yapmak üzere bile olabilirsiniz. Bunların yerine sevdiğiniz bir arkadaşınızla dertleşmek, çok daha iyi bir seçenek. Hepimizin kalp kırıklıkları var. Onlar sizi, pijamalarınızın içinde, dağınık saçlarınızla ağlıyorsunuz diye yargılamazlar. 
Hemen arkadaş kalmaya karar vermeyin
Arkadaş kalmak da elbette bir seçenek, fakat hemen buna karar vermeyin. O bunu önerdiyse bile, biraz düşünmeye ihtiyacınız olduğunu söyleyin.
Bu bir dürtü, çünkü siz ayrılığı çok fazla umursayan taraf olarak görülmek istemiyorsunuz. Soğuk kanlı durmak istiyorsunuz. Ama gerçekte, bu yapmacık garip ayrılık süreci boyunca; onunla arkadaş kalabilecek ya da kalamayacak olmanızı söylemek zor. Genellikle, bir taraf arkadaş kalmak isterken diğeri daha fazlasını ister. Sağlıklı bir arkadaşlıktan önce bunun üzerinde çalışmalısınız, tabii eğer gerçekten bu sağlıklı arkadaşlık mümkünse. Onun ile arkadaş kalmayı istememeniz, mağlubiyeti kabul ettiğiniz anlamına gelmez
Sizi yoğun tutacak aktivitelere başlayın
Belki bu yoga için iyi bir zaman olmayabilir. Fakat yeni bir şeylere başlamak için iyi bir zaman. Mesela kikboks, emin olun negatif enerjinizi dışarı atmak için size iyi gelecek.
Dışarıda daha fazla zaman geçirin
Bu bir klişe olabilir ama biraz temiz hava almak, gerçekten kafanızın içindeki gereksiz düşünceleri temizlemenize yardımcı olur. Bir süre için güneşi görmek sizce de iyi bir fikir değil mi? En azından her gün iki saatliğine unutulmuş rüyalar mağarasından çıkın ve dış dünya ile etkileşime geçin.
Telefonunuzu sizden uzak tutacak bir arkadaşınız olsun
Ona mesaj atmak istiyorsanız, telefonunuzu sizden uzaklaştıracak ve mesaj atmanızı engelleyecek bir arkadaşınızın sürekli yanınızda olması iyi olabilir. Hadi kabul edelim, hepimiz gecenin ikisinde eski sevgililerimize mesaj atmadık mı? Eğer o da cevap atarsa, hala bize karşı hisleri olabileceğini varsayarız. Eski sevgilinize mesaj atmak, iki adım ilerlemek sonra geriye adım atıp tavşan deliğine düşmektir. Eğer, o “nasıl gidiyor?” diye bir mesaj attıysa da sakin olun, bu ilkbahar gelini olacağınız anlamını gelmiyor.
Göz yaşlarınızı tutmayın
İhtiyaç duyduğunuzda ağlamamak için kendinizi tutmaya çalışmayın, bırakın göz yaşlarınız aksın. Ayrılık acısının ilk günlerindeki uzun ağlama nöbetlerinden sonra, kendinizi toparlamaya başladığınızı hissedebilirsiniz. Ama bazen içinizden bir şey kopar ve ağlama ihtiyacı hissedersiniz. Bu çok normal, sakın kendinizi tutmayın ve ihtiyaç duyduğunuzda ağlayın. Ağlama isteğiniz, zayıf veya güçsüz olduğunuzdan değil; hala hissedebilen ve yarası henüz kapanmayan bir kadın olduğunuzdan. Ara sıra gelen ağlama hissi, iyileşmeye başladığınızın da bir göstergesi. Bırakın içinizdeki duygular da göz yaşları ile beraber yavaş yavaş kurusun.
Ortak arkadaşlarınızla bir süre görüşmeyin
Ortak bir arkadaşınızdan, bir doğum günü partisi daveti aldıysanız, gitmeyin. Evde oturun, yüzünüze maske uygulayın, film izleyin. İlk başta bu ona ne kaybettiğini, sizin iyi durumda olduğunuzu ve kazanan taraf olduğunuzu göstermek için güzel bir fırsatmış gibi gelebilir. Yüksek topuklarınızı giyip ona nispet yapan muhteşem kahkahalar atabilir ve kendinizi tatmin edebilirsiniz. Ama bir düşünün. Bu gerçekten sizin için iyi mi olur? Duygularınızı tamamen köreltip, özlem hissine ve verdiği acıya dayanabilir misiniz? Ona karşı nefret veya suçlama duygusu bile hissetmediğinizde bunun zamanı gelmiş olabilir, ama şu an değil.
Biraz yavaşlayın
Bu dönemde başka biri ile sevgili olursanız, biraz ağırdan alın. Daha yeni bir ilişkiden çıktınız, kalbiniz yaralı ve Jean-Claude Van Damme filmindeki tankerler gibi bir patlama yaşadı. Yavaştan alacak ve sıradan bir şeymiş gibi bunun tadını çıkaracaksanız, bu size gerçekten bir ilişkiye hazır olup olmadığınızı anlamanız için biraz zaman verecek. Ama dediğimiz gibi kalbiniz bir kez kırıldı, ilk başta biraz ağır adımlar atmakta fayda var.
Kendinizi geri kazanmak için planlar yapın
Kişisel gelişim kitapları alın, spor yarışmalarına katılın, alışverişe çıkın, yakın kız arkadaşlarınız ile daha önce görmediğiniz yerlere gidin. Banyonuzu ‘umurumda değil’ rengine boyayın. Sadece kendiniz için bir şeyler yapın. Onu geri kazanmak için bir şeyler yapmayın.




































{ 1 yorum... read them below or add one }

FACEBOOK'TA BİZ

Blogger tarafından desteklenmektedir.

ARŞİVİMİZ

POPÜLER YAZILAR

- Copyright © basit görüşLER -Metrominimalist- Powered by Blogger - Designed by Johanes Djogan -